Şirketler, dijital veya dijital olmayan yöntemlerle yıllardır çalışanlarının, müşterilerinin, tedarikçilerinin vb. gerçek kişilerin bilgilerini toplamakta ve bu bilgilerin büyük bir kısmını saklamaktadır. Kişisel veri niteliği taşıyan bu bilgiler, Kanun’a uygun bir şekilde işlenmediği takdirde kişilerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayabilir, özel hayatın ihlaline yol açabilirve bu durum ilgili kişinin zarara uğramasına ve hak ihlallerine sebep olabilir.
Kişisel verilerin sınırsızca ve gelişigüzel işlenmesi, yetkisiz kişilerin erişimine açılması, amaç dışı ve kötüye kullanımının engellenmesi gerekliliği, bu alanda hukuki düzenlemelerin yapılması ihtiyacını ortaya koymuş ve 7 Nisan 2016 tarihinde de 6698 sayılı “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” yürürlüğe girmiştir.
KVKK’nın yürürlüğe girmesiyle beraber, veriye dayalı iş modellerinin her alanda yaygınlaştığı günümüz dünyasında kişisel verilerin korunması yönündeki hassasiyet de aynı hızla ivmelenmiş ve şirketler veri gizliliğine daha çok yatırım yapmaya başlamıştır. Şirketlerin gizliliğe yatırım yapmasının nedenleri arasında beklentiler, rekabet avantajı, güvenilirlik, yaptırımlar ve dijital dönüşüm yer alıyor.
1. Beklentiler
Kanun, kişisel verilerin korunması yönündeki kuralları netleştirmektedir ancakgünümüzde konu yasal zorunlulukların ötesine geçmiş ve müşteri güveni açısından da önemli hale gelmiştir. Müşteriler artık markalardan hesap verebilirlik, şeffaflık ve güven bekliyor.
Cisco’nun tüketici gizliliği anketi, katılımcıların %84’ünün gizliliğe, kendi verilerine, toplumun diğer üyelerinin verilerine önem verdiğini ve verilerinin nasıl kullanıldığı üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak istediklerini gösteriyor.
2. Rekabet Avantajı
Gizlilik ile önemli ticari faydalar elde ettiklerini söyleyen kuruluşların kazanımları2019’da %40 iken 2020’de ise bu faydalar % 70’in üzerine çıktı. Gizliliğin şirketlere sağladığı avantajlar arasında operasyonel verimlilik, çeviklik, yenilik ve marka değeri bulunuyor.
Şirketler ayrıca gizlilik ve KVKK uyumluluğu ile maksimum verim elde ederken; müşteri deneyimi, risk yönetimi ve siber güvenlik gibi konularda kendileri geliştirirken; daha kaliteli bir veri tabanı ile daha verimli ve başarılı pazarlama kampanyaları hayata geçiriyor.
3. Güvenilirlik
Gizliliği şirket değeri olarak görmek, müşterilerin güven ve şeffaflıkla tanımlayacakları bir marka algısı yaratmak anlamına geliyor. Bu nedenle şirketler, gizlilik ve KVKK uyumluluğu için yatırım yapmayı şirketin marka kimliğine ve müşteri ilişkilerine yapılan bir yatırım olarak görüyor.
4. Yaptırımlar
Şirketlerin KVKK ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmeleri herhangi bir para cezası ile karşılaşmamalarını sağlıyor. Ancak finansal tarafın yanı sıra şirketler, yükümlülüklerini yerine getirmemekten doğan yaptırımların neden olacağı itibar zararlarından kaçınmaya ve marka değerlerini korumaya çalışıyorlar.
5. Dijital Dönüşüm
Özellikle son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de dijital dönüşüm sürecinin hız kazanması ve buna bağlı olarak birçok alanda dijitalleşmenin hayata geçirilmesiyle birlikte, kişisel veriler kolaylıkla işlenebilir hale geldi. Şirketler hem gerçek ortamda hem de dijital ortamda çeşitli yöntemlerle işlenebilen kişisel verilerin güvenliği konusunu gündeminde tutuyor.
Gizlilik ve KVKK uyumluluğuna yapılan yatırımlar; şirketler için dijital dönüşüme adapte olma, iş süreçlerini ve müşteri ilişkilerini iyileştirme-geliştirme için iyi bir fırsat olarak görülebilir.
